Ticaret Hukuku (2. Öğretim) Pratik Çalışması - 24.05.2019 Cuma 11.00

MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAFÜLTESİ

TİCARET HUKUKU II

(TICARI IŞLETME VE KIYMETLI EVRAK HUKUKU)

PRATIK ÇALIŞMASI

24.05.2019

1-) Kenan ve Hulusi, turizm ve organizasyon alanlarında hizmet vermek üzere bir Kumbara Turizm Kollektif Şirket’ini kurmaya karar verirler. Bunun için noterde şirket sözleşmesi düzenletir ve faaliyetlerine başlarlar. Bir gün Eminönü’nden geçen Kenan, karşısında İTO binasını görünce, Hulusi’yi arayarak şirket sözleşmesini tescil ettirip ettirmediğini sorar. Hulusi, sicil müdürüne gittiğini ancak sicil müdürünün şirketi iki kişi kurduğuna göre ikisinin birlikte müracaat etmesini istediğini, ancak isterse muvakkat tescil yapabileceğini belirterek kendisini geri çevirdiğini anlatır.

 

 Sicil memurunun ileri sürdüğü gerekçeyi ve önerisini değerlendiriniz.

 

2-) P Dericilik AŞ’nin ham derileri muhafaza ettiği depoyu, yan binada oturan Münir Karavan’ın su borusunu patlatması üzerine su basmış ve depodaki deriler kullanılamaz hale gelmiştir. P Dericilik AŞ, Münir Karavan’a dava açmış ve zararının işletilecek avans faizi ile birlikte karşılanmasını talep etmiştir.

 

Mahkemenin iddiaları sabit gördüğü ihtimalde, faiz ile ilgili nasıl bir karar vermesi gerektiğini tartışınız.

 

3-) Türkiye çapında etsiz çiğ köfte üretim ve satışı yapan (X) şirketi, “Türkiye’nin tek helal gıda sertifikalı çiğ köfte markasıyız!” şeklinde reklamlar yapmaktadır. Bu reklamlar dolayısıyla çiğköfte üreticileri derneği (X)’in haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunması nedeniyle, haksız rekabetin önlenmesi ve üyelerinin bu eylem sebebiyle uğradığı zararlarının giderilmesi için tazminat talepli dava açmıştır. (X) işletmesi davaya cevap olarak haksız rekabet içeren bir fiilde bulunmadığını, zira söz konusu durumun gerçeği yansıttığını, kaldı ki çiğköfte üreticileri derneğinin dava açmasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür.

 

Olaydaki uyuşmazlığı, tarafların iddialarını dikkate alarak değerlendiriniz.

 

4-) Tacir (T) hırdavat alanında faaliyet gösteren ticari işletmesini (S)’ye devretmiş ve hukuki işlemin tescili için ticari temsilcisi (O)’ya açık yetki vermiş ve ticari temsilci tescili gerçekleştirmiştir. Taraflar, aralarındaki devir sözleşmesinde geçmişteki borçlardan ötürü (S)’nin en fazla 100.000 TL ile sorumlu olduğunu, bunun ötesinde bir tutarın (S)’den alacaklılarca talep olunamayacağını kararlaştırmış ve durumu ticaret sicil gazetesinde ilan etmişlerdir. Devri takip eden 2. ayın sonunda alacaklı (A), (T)’nin tanzim etmiş oldğu 200.000 TL’lik bir bono ile (O)’nun tanzim ettiği 25.000 TL bedelli bir başka bonoyu (S)’ye ibrazla ödenmesini talep etmiştir. Bononun tanziminde önyüzüne “kefil oldum” şeklinde imza atmış olan (T)’nin karısı (E) kendisinin kefil edilmesine çok kızmış hemen akabinde (T)’yi terkederek yurtdışına gitmiştir.

 

a. (S), bonoyu tanzim edenin (O) olduğunu ve temsil ilişkisinin işletmenin el değiştirmesiyle sona erdiğini, kaldı ki, bono tanzim etme yetkisinin (O)’ya verilen vekaletnamede yer almadığını ileri sürmüştür. Sizce haklı mıdır?

b. Devir anlaşmasındaki sınırlamanın geçerli olduğu kabulünde; bononun ödenmeyen 100.000 TL’lik kısmı için (A), (E)’ye başvurduğunda, kendisinin sadece kefil olduğu ve bu imzanın butlan sebebiyle bağlayıcı olmadığı yolundaki savunmasını değerlendiriniz.

 

5-) Halen görevde olan öğretmen (E), Kadıköy’de birkaç yıldır büyük bir bilgisayar ve yedek parçaları satış mağazası işletmektedir. (E) 2017 baharında evininin mobilyalarını yenilemek için mobilya mağazası sahibi (M) ile anlaşmış ve 100.00 TL değerindeki mobilya, (M) tarafından (E)’nin evine getirilerek (E)’nin hanımı (H)’nin nezaretinde eve yerleştirilmiştir. Vade geçmesine ve defalarca ihtarda bulunmasına rağmen 100.000 TL alacağı ödenmeyen (M), (E)’ye karşı iflas davası açmayı istemiş ise de, (1) öğretmen olduğu, (2) mobilyayı evi için satın aldığı, bunun bilgisayar dükkanıyla ilgisinin bulunmadığı sebepleriyle (E)’nin iflasının istenemeyeceğini düşünmüştür. Bunun üzerine (M), alacağını almak için (E)’ye karşı bir alacak davası açmaya karar vermiştir.

(M)’nin, (E) hakkında iflas talep edemeyeceğini düşünmesinin gerekçelerini değerlendiriniz. (M), alacak davasını hangi (görevli) mahkemede açabilir?

 

6-) (D), 02.02.2019 vadeli 2.000 TL bedelli bir bono tanzim ederek (L)‘ye teslim etmiştir. Senet, (L) tarafından üzerine “ciro edilemez” kaydı düşülerek (A)’ya, (A) tarafından “bedeli kabz içindir” kaydı düşülerek (H)’ye, (M) tarafından ise (H)’ye ciro edilmiştir.

 

a. (M)’nin vadede (D)’ye başvurması durumunda (D)’nin (M) ile aralarındaki borç ilişkisi uyarınca mevcut alacağını senet bedelinden mahsup etmesi mümkün müdür? Neden?

 

b. (M)’nin (H)’ye yaptığı cironun hükmü nedir? (H)’niın bu ciro dolayısıyla başvurma hakkını kullanması mümkün müdür? Neden?

 

c. (A)’nın ödeme için (L)’ye başvurması durumunda (L)’nin ciro edilemez kaydını öne sürerek ödemeden kaçınması mümkün müdür?

 

HIZLI ERİŞİM